ESKİŞEHİR İLİMİZİN SARİCAKAYA İLÇESİ

ANA SAYFA ESKİŞEHİR SARICAKAYA
ESKİŞEHİR İLİNİN HARİTADAKİ KONUMU
ESKİŞEHİR - Haritadaki Konumu

Sarıcakaya tarihi; Sarıcakaya İlçesinde; yerleşik hayata geçişin zamanı kesin olarak bilinmemekle beraber, gerek tarih öncesi, gerekse tarihi devirlerde bölgenin çeşitli uygarlıkların etkisinde kaldığına dair ipuçları bulunmuştur. Eskişehir çevresinde yapılan araştırmalar; bölgede Paleolitik (Eskitaş) döneminde yerleşmeler olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hitit ve Firigler  döneminde de bölgede yerleşim olduğuna dair izler vardır. Daha sonra bölgede, sırasıyla Lidya (M.Ö: 676-546),  Pers (M.Ö:546-331),  Helenler (M.Ö.:331-281), Galetler  (M.Ö.:280-189)  ve Roma İmparatorluğu (M.Ö.: 189-395) dönemleri yaşanmıştır.

Roma ve Bizans dönemlerinde   sadece İstanbul'dan Anadolu ve Suriye'ye geçen ana yolun uğrak yeri durumunda olan Eskişehir (Dorylaion), VI. yüzyıldaki sosyal  hareketliliğe bağlı olarak önem kazanmaya başlamıştır.  Bizanslar döneminde de Orta Sakarya Vadisi etkin olarak yerleşilen yerlerdendir,      VIII. yüzyıl başlarında Arap saldırılarına uğramaya başlamış ve 708'de Abbas Bin Velid  burayı işgal etmiştir. Ancak yörede Arap egemenliği   kısa sürmüş ve Bizanslılar Eskişehir'i  yeniden ele geçirmişlerdir.

Araplardan sonra bölge, Türk akınına uğramaya başlamış ve Miryakefolon   Savaşının  (1176) ardından yapılan antlaşma uyarınca  Bizanslılar, Eskişehir'i boşaltmışlardır. Ancak Türklerin yöreye tamamen hakim olmaları  1196'dan sonra gerçekleşmiştir.

XII. yüzyılda Konya'yı  merkez yaparak bütün Anadolu'da kalkınma haraketi meydana getiren Anadolu Selçukluları,  Marmara tarafına yapılan akınlar için  Eskişehir'i kışlak yeri olarak kullanmışlardır. Bu nedenle Eskişehir ve çevresindeki araziler Sultanönü olarak anılmaya başlanmıştır.

Eskişehir bölgesi; Anadolu'nun Moğol hakimiyetine  girişi  sırasında, Moğol baskısından kaçan  binlerce Türkün  yerleşme yeri durumundaydı. Bu yıllarda bölge    Moğol Valilerinden  Coraoğlu Nurettin'in  idaresi altındaydı ve oldukça imar görmüştü.

Selçuklular   döneminde Eskişehir  Selçuklu Türkiyesi' nin uluslararası  ticaretten büyük kazançlar sağladığı ticaret yolları üzerindeydi. Bizans sınırları boyunca uzanan yerler bu dönemde "Uç" olarak adlandırılmaktaydı. Bu uç bölgesinde Türkmen gruplarının kalabalık oluşu burada yeni bir beylik olan Osmanlıların doğuşuna yol açmıştır.

Bu dönemde Akarsu çevresindeki düzlükler; verimli tarım alanları olduğu için kır yerleşmesinde önemli rol oynamışlardır. Bu nedenle Sultanönü Sancağında  köy yerleşmeleri oldukça fazla idi. Nitekim bu gün Sakarya nehri boyunca yerleşen ve Eskişehir İlinin  kuzey sınırını oluşturan köylerin varlığı  1460'daki  tarihlerden beri bilinmektedir. Özellikle Orta-Sakarya  Vadisinin  ana yollardan uzak olup asayiş bozukluklarından  etkilenmemesi buradaki yerleşmelerin  çoğunun  (Beyköy, Küplü, Laçin, Bozaniç, Gümele, Ilıca, Alpagut) hiç bozulmadan  günümüze dek gelmelerine  sağlamıştır.

Söğüt ve Göynük  dağlarında  yaşayan konar-göçer aşiretlerinin  XVIII. yüzyılın  2. yarısında sade hayata geçmeye başlamalarıyla, Orta Sakarya'da hem mevcut  yerleşmelerin nüfusu artmış, hem de yeni yerleşmeler ortaya çıkmıştır.

Ne zaman kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte Sarılar ve Baraklar  aşiretlerinin  bugünkü  Sarıkaya ve Camikebir Mahallelerinin  bulunduğu mevkilerde  kurulup  daha sonra bunların birleşmesiyle oluştuğu sanılan Sarıcakaya (Burnaklar Köyü)  Tanzimattan önce İzmit Sancağının  Göynük Kazasına  bağlı iken, daha sonra  1884 yılında Söğüt'e bağlanmıştır.

Cumhuriyet  döneminde de Eskişehir'in  1925 yılında  vilayet statüsüne kavuşmasının ardından.   17 Nisan 1957 tarih ve 7033 sayılı kanunla  adı değiştirilen Sarıcakaya  (Eski adı Burnaklar) 1 Nisan 1958 yılında  Eskişehir'e bağlı bir ilçe merkezi olmuştur.