KARS İLİMİZİN SUSUZ İLÇESİ

ANA SAYFA KARS SUSUZ
KARS İLİNİN HARİTADAKİ KONUMU
KARS - Haritadaki Konumu

İLÇE TARİHİ

Tarihi bakımdan mülki olarak bağlı bulunduğu Kars ile aynı akıbetlere maruz kalan ilçemiz; eski çağlardan beri yerleşim merkezi olmuştur. Kars M.Ö. 14. Yüzyılda Urartuların egemenliği altına girmiş, daha sonra bölgeye İskitler, Parslar, Sasaniler ve Bizanslılar hakim olmuşlardır. Kars, 1064 yılında Sultan Alparslan’ın fethiyle birlikte Bizanslılardan alınarak ebedi Türk Yurduna dahil olmuştur. Susuz da Kars ile birlikte aynı kaderi paylaşmış bir yerleşim birimidir.

İlçemiz ve çevresinin kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girişi1534 Kanuni Sultan Süleyman dönemine rastlar. 1877 yılına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan ilçemiz, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşlarından sonra yaklaşık 40 yıl Rusların egemenliğine girmiş ve Rusya’da Bolşevik ihtilalinin olması sonucu 1918 yılında Rusların çekilmesiyle 3 Kasım 1920 tarihindeki kurtuluşuna dek Ermeni çetelerinin mezalimine maruz kalmıştır.

Ülkemiz işgal altındayken Mustafa Kemal Atatürk tarafından görev verilen Kazım Karabekir Paşa 29 Eylül 1920’de önce Sarıkamış’ı arkasından 30 Eylül 1920 tarihinde de Selim’i anavatan topraklarına katmıştır. Daha sonra 27 gün süren mücadeleden sonra Kars düşman işgalinden kurtarılarak 30 Ekim 1920’de ebedi Türk Yurdu yapılmıştır. Bundan sonra Binbaşı Halit Bey Ardahan’a doğru görevlendirilmiştir. Ardahan’a hareket eden Binbaşı Halit Bey Susuz’ da dağınık olan milis kuvvetlerini birleştirmiş ve başına da Gülizaroğlu Abdullah Bey getirilmiştir.

Susuz, 3 Kasım 1920’de tamamen kurtarıldıktan sonra 1921 yılında sınırın Rusya tarafında kalan Ahılkelek bölgesinden Türkler, sınırı geçerek Kars’ın bir çok bölgesine olduğu gibi buraya da gelmişler ve o tarihte nahiye olan Susuz’ a yerleşmişlerdir. Bunlar Susuz’ a geldiklerinde burada Malakanlar yaşamaktaydılar ve yaklaşık iki yıl birlikte yaşadıktan sonra Malakanlar, kendi istekleriyle Susuz’ u terkedip Sovyet Rusya’ ya gitmişlerdir. Susuz da bu tarihten itibaren tamamen bir Türk beldesi olma özelliğine kavuşmuştur. Ahılkelek’ ten gelenlerden sonra yine değişik bölgelerden özellikle Ahıska’dan gelen bazı aileler de Susuz’ a zaman içerisinde yerleşmişlerdir. Son olarak bir tabii afetten dolayı Digor’dan önemli bir sayıda nüfus, Susuz’ a yerleşmiş ve Susuz’ un bugünkü yapısı böylece oluşmuştur. Yaklaşık bu 90 yıllık birlikte yaşama konusunda, farklı bölgelerden insanların bir araya gelmiş olmasına rağmen kardeşlik hukuku hep ön planda tutulmuştur.

Nahiye merkezi yönetimi bugünkü Cumhuriyet Mahallesi’nde iken 4 Mayıs 1933 tarihli ve 9537 sayılı İçişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nın müşterek kararnamesi ile Susuz nahiyesi aynı nahiye hududu içerisinde bulunan “Cilavuz” mevkiine nakledilmiştir. (BCA/030/11/1/73/13/11) 

Cumhuriyet dönemi idaresi buraya ekonomik anlamda da katkılar sunacak kararlar almıştır. Bunlardan bir tanesi; “Kars Vilayeti Cilavuz Nahiyesi’ nin Susuz Köyü’nde Kurulacak Süt tozu ve Konserve Fabrikasının Makinalarını kurmak ve İşletmek Üzere Almanya’dan Getirilecek Olan Mütehassıs Adolf Wusowski’ nin Bulunduğu Müddetçe Umumi Hallerinin Göz Önünde Tutulması ve Memnu (Yasak) Mıntıka İle Askeri Garnizonlara Girmemesi Şartı İle Bu Mahalle Gitmesine ve Fabrikada Çalışmasına Müsaade Edilmesi” (BCA/030/18/01/02/39/61/14) yönündeki 4 Eylül 1933 tarihli ve altında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün imzasının bulunduğu Bakanlar Kurulu kararıdır. Kars merkezindeki ilk süt fabrikasını Almanların kurduğunu düşünürsek bunun Susuz için çok ciddi bir yatırım projesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak konunun neden akamete uğradığı yönünde bir bilgiye maalesef sahip değiliz.

Yine 15 Eylül 1936 tarihli bir kararname ile Cilavuz mevkiinin Akpınar ve İsa Çayırının; inekhane, tay çiftliği ve boğa büyütme istasyonları tesis edilmek üzere Ziraat Vekilliği’ne tahsisi yapılmıştır. (BCA/030/18/01/02/68/75/17) 18 Mart 1933 tarihli bir başka belgede ise Cilavuz’ da bulunan ve ciheti askeriyeye ait olmakla birlikte lüzumu kalmayan bina ve barakaların sütçülük ve peynircilik müessesesince kullanılmak üzere pazarlıkla kiraya verilmesi Bakanlar Kurulunca kararlaştırılmıştır. (BCA/030/18/01/02/34/17/10) Görüldüğü üzere Susuz’ un ekonomik anlamda da kalkınması için çeşitli faaliyetler yürütülmüş ancak bunların sonucu alınamamıştır. Bunun araştırılması gereken önemli bir konu olduğu göz önünde tutulmalıdır.

Susuz bugün itibari ile tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadır. Okuma oranının yüksek olması, nüfusunun önemli bir kısmının büyük şehirlere gitmesine sebep olmuştur. Geride kalanlar tarım ve hayvancılıkla uğraşmakta olsalar da herhangi bir birlik ya da işletme olmadığından ekonomiye önemli bir katkısı bulunmamaktadır. Bir çeşit kendi ürettiğini yalnızca kendi tüketen bir toplum halini almıştır. Bu eşsiz doğal güzelliği eski yıllarda olduğu gibi Kars’ın mesire yeri olma özelliğini yeniden kazanmasına katkı sağlayacaktır. Cilavuz Deresi’nde bulunan çermiği, Su Uçan Şelalesi, alabalığı, çok eski dönemlere ait mağaraları ve saymakla bitmeyecek diğer güzellikleri iyi bir tanıtımla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekebilecek çok önemli unsurlardır. Yaylasının ulaşımının çok rahat olması kendisine has bir “Yaylacılık Kültürü” oluşmasına sebep olmuştur. Her türlü ulaşım aracıyla günü birlik ziyaretler yapılabildiği için yaylası her gün onlarca misafir ağırlayabilmektedir. 

COĞRAFİ YAPISI

Susuz Kuzeydoğu Anadolu'nun en yüksek yaylalarının eteğinde vadi tabanına kurulmuştur. İlçe'nin kuzeydoğu ve doğusu Arpaçay, kuzeyi Hoçvan, batısı Göle ilçesi, güneyi ise Kars İl sınırı ile çevrilidir.Kars' ın 23 km kuzeyinde yer almış olan ilçemiz bir vadi tabanına yerleşmiştir. Doğu-Batı yönünde uzanan çayırları boldur. İlçe alanının %43 'ü çayır ve meralarla kaplıdır.

İlçemizin batısı ve kuzeyi 3192 metrelik Kısır Dağı ile çevrilidir. Susuz Deresi batı-doğu doğrultusunda derin bir vadi şeklinde yarılmıştır. Bu vadi Susuz' un 5 km batısında çok sarp kayalık olduğu halde doğuya doğru dikliğini kaybederek vadi tabanında birleşmektedir. Rusya ile Türkiye arasında sınır çizen Arpaçay'a kadar devam eden bu ova şehrin sınırını da belirler. 

İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ

Susuz ilçesinde karasal iklim hakimdir. Kışları kurak, yazları ise yağışlı geçen ilçede kışın sıcaklıklar -39 °C' ye kadar düşer. Karla kaplı gün sayısı 120'den fazladır. En çok yağış yaz mevsiminde yağar. Kars ili dahilinde yaz aylarında ilçeden ilçeye sıcaklık farklılıkları gözlemlenmektedir. Örneğin Akyaka, Arpaçay, Digor ve Kağızman ilçeleri, merkez ilçe başta olmak üzere Sarıkamış, Selim ve Susuz' dan daha sıcak olur. Yaşanan sert iklim koşullarından ötürü ilçe genelinin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İlçe genelindeki yayla ve platoların çayırlarla kaplanması sayesinde yayla hayvancılığı büyük önem taşımaktadır.