OSMANİYE İLİMİZ

OSMANİYE İLİMİZİN SUMBAS İLÇESİ

ANA SAYFA OSMANİYE SUMBAS
OSMANİYE İLİNİN HARİTADAKİ KONUMU
OSMANİYE - Haritadaki Konumu

TARİHİ

Kadirli  ile   Kozan  arasında   bulunan  ve  eski  Kars-ı  Zülkadiriye  Coğrafyası içerisinde yer alan “Sumbas Bölgesi” yalnız Kadirli ve Kozan değil tüm Kilikya tarihinde çok önemli bir yer tutmaktadır.  Zira Kapadokya Kilikya geçidinin yukarı ovadaki ilk duraklarından biri olan Sumbas tarih boyunca Kilikyanın en hareketli yerlerinden biri olmuştur.

Bir çok Hükümdarın,Kumandanın ve Beyin konakladığı,kavga tuttuğu Sumbas tarihi bakımından Anadolu tarihiyle eşleşmekte,Anadolu’da bulunan nice uygarlık izlerini bağrında taşımaktadır. Sıtır ve Çem (Kalayvannos) kaleleri; Cennetler ve diğer harabeler,höyükler,mağaralar,mağara mezarlar,kesteliler (tek kişilik mezarlar), şişeler,cereler ve cam kırıkları bu tarihi zenginliğin en belirgin kalıntılarıdır.

Hititler M.Ö. 1750 yıllarında Kayseri üzerinden Kilikya’ya indiler.Hitit Kralı Tuthalis Sis,Anavarza ve Sumbas’ı kendi topraklarına katarak doğuya yöneldi. M.Ö. 1750’den 1190’a kadar Hitit hakimiyetinde kalan Sumbas zaman  zaman  Kilikya ve çevresinde kurulmuş olan Kızvatna,Kue ve Donunalar gibi Devletçiklerin de hakimiyetinde kaldı.M.Ö.860 yıllarında Kilikya’ya Asurlular hakim oldu. M.Ö. 612 yılında Anavarza’yı kendilerine başkent yapan Kilikyalılar Sis’ten Kapodokya’ya,Sumbas’tan Karatepe’ye kadar uzanan alanı 200 yılı aşkın süre ellerinde tuttular. M.Ö. 401 yıllarına doğru İran’lılar (Persli’ler) Kilikya Krallığını kendilerine bağladılar. M.Ö. 333’te Payas dolaylarında İskender’e yenilerek Kilikyayı terk ettiler . M.Ö. 100 yıllarına doğru Romalılar  Kilikya’ya girdiler ve varlıklarını hissettirmeye  başladılar. Ancak tam hakimiyetleri M.S. 375’lerde sağlanmıştır.

67 Yılında Flavyapolis (Kadirli) şehrini kuran Romalılar Sumbas’ın gelişmesi için gereken yatırımları yaptılar. Eski Sumbas Camiinin yerinde ve çevresinde yoğunlaşan bu yatırımlar idari,askeri binalar,manastır,konaklama yeri ve barınaklardan oluşmaktaydı. 636’larda başlayan İslam akınları karşısında dayanamayan Romalılar 758’lere doğru Kilikyayı Abbasilere bırakmak zorunda kaldılar. Abbasiler 750 yıllarında meydana gelen zelzelenin Sumbas’ta yaptığı tüm yıkıntıları tamir ederek Horasan’dan getirdikleri çiftçi ve mücahit Türkleri Çukurova’ya yerleştirdiler. Yöremizin ve İlçemizin adı olan Sumbas ismi Horasanlı Türklerden kalmıştır. Zira Sumbas bir Horasan nehri olan ve Hazar’a dökülen Atrek nehrinin en büyük koludur. Yöremizde 200 yıldan fazla kalan Horasanlı Türkler 969 yılında Bizans Hükümdarı Nikoforos’un Kayseri üzerinden Sumbas ve Anavarza’ya inmesi ile Sumbas ve çevresini terk etmişlerdir.

Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmış oğlu Süleyman Bey 1082’de Sumbas ve çevresini topraklarına kattı. 1100 yıllarına doğru Danişmentliler  (Yağı- basanlar) bölgenin hakimi oldular. Anadolu Selçuklu Devletini kuran Kutalmış oğlu Süleyman Bey 1082’de Sumbas ve çevresini topraklarına kattı.1100 yıllarına doğru Danişmentliler  (Yağı- basanlar) bölgenin hakimi oldular. 1178 yılında Danişmentlileri ortadan kaldıran  Selçuklular Sumbas ve çevresine ikinci defa  hakim oldular. Bu hakimiyetleri Kösedağ Savaşına (1243) kadar devam etti. Selçukluların Kilikyada hakimiyetlerini kaybetmeleri üzerine burada bulunan Türk ve Müslüman unsuru koruma görevi Memluklulara düştü. Dulkadirli  Karaca Bey 1350 yıllarında Kadirli ve Sumbas topraklarını kendi ülkesine katmıştır. Tüm Dulkadirli elinde olduğu gibi; Kars ve Sumbas’da da Dulkadirli hakimiyeti 1350’den 1522’ye kadar devam etmiştir. 1522’de Osmanlılar Dulkadirli Beyliğini ortadan kaldırdılar. Kars-ı Zülkadiriye toprakları zamanla Sumbas ve Karamanlı olmak üzere iki bölgeye ayrılmıştır. Aralarında Savrun çayının sınır olduğu bu iki bölgeden Karamanlı’yı önce Latifoğulları sonra da Kerimoğulları yönetti. Sumbas bölgesini ise Gökvelioğulları kendilerine merkez yaparak idare ettiler. İki merkezden yönetilen Kars-ı Zülkadiriye 1865 Fırka-i Islahiye hareketi ile yeniden tek merkezden idare edilmeye başlandı.Dulkadirliler ve Osmanlılar döneminde Savrun, Mekelkin, Hacın, Mağara nahiyelerine merkezlik yapan tarihi Sumbas Nahiyesi Cumhuriyet döneminde iki köylük bir yer durumuna gelmiştir. Kızılömerli, Çaygeçit , Küçükçınar, Hamoğlu (Yazıboyu) köylerinde yaşayan halk eski Karaömerli köyünden ayrılarak şimdiki yerlerine göç etmişler ve ayrı muhtarlık kurmuşlardır. Halk dağılınca Karaömerli ve Araplı köyleri (Şimdiki Sumbas) eski hareketliliğini kaybetmiş Kadirli İlçe merkezi gelişmiştir.

Cumhuriyet döneminde Kadirli İlçesine bağlı iki köy olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. 1992 yılında bu iki köy birleşerek Belediye teşkilatı kurdular. Belediyeye isim olarak tarihi SUMBAS ismini verdiler.24.10.1996 yılında 4200 Sayılı Kanunla Osmaniye’nin İl olmasıyla birlikte Sumbas İlçe statüsüne kavuştu.

COĞRAFİ DURUM

Sumbas Osmaniye’nin 6 İlçesinden biridir. Kuzeyinde ve Batısında Adana İlinin Kozan İlçesi, Doğu ve Güneyinde Kadirli İlçeleriyle çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 318 Km2’dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 130 metre olup, İl merkezine 60 Km, Kadirli İlçesine 12 Km uzaklıktadır. Sumbas Yukarı Çukurova’nın kuzeyinde yer almaktadır. İlçe topraklarının yarısı dağlık ve yaylalık, yarısı ise ovalık alandır. Bölgenin güneyi ovalara açılır, Kuzey kısımları Diniker, Tekeçoğlu dağları ile bunların devamında bulunan Orta Toros dağlarına dayanır.  İlçe sınırları içinden geçen ve İlçeye adını veren Sumbas Çayı etrafındaki tepelikler, yeşillikler Sumbas İlçesine tarifsiz güzellikte coğrafi manzaralar katmaktadır. Dağ, yayla ve ova gibi yeryüzü şekillerinin hepsinin özelliklerini üzerinde taşır. Coğrafi bakımdan İlçenin arazilerini iki bölümde inceleyebiliriz:

Dağlık Bölgeler        : Orta Torosların teşkil ettiği dağlık ve yaylalık bölgeler orman ve yalçın kayalıklarla örtülüdür. Dağların ortalama yükseklikleri 1500 m. civarındadır. Kuzeyden güneye doğru dağ aralarında dar ve derin vadi oluklarına rastlanmaktadır. Sumbas ve Kesik Çayı vadi olukları da bu alanda bulunur. Dağlık bölgede bulunan yaylalar halkın birer serinleme ve dinlenme yerleri olup, Sumbas İlçesinin hayat ve can damarlarıdır.

Ovalık Bölgeler  :  Ovalık bölgeler Alüvyon topraklardan oluşmuştur. Toprak tabakasının  yüzeye yakın kısmında su tabakaları mevcuttur. Ovanın bazı yerlerinde kalker bloklar görülür. Yüzey daha çok yeni devrin killi, kireçli ve kumlu tabakalarından teşekkül etmiştir.  Sumbas İlçesi Akdeniz iklim kuşağının etkisi altındadır. Kışları ılık ve yağışlı, yazları kurak ve sıcak geçer. İlçenin en soğuk ayları Ocak ve Şubat, en sıcak ayları ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Sumbas İlçe Merkezi ve Akçataş, Köseli gibi köylerde sıcaklığın sıfırın altına düşmesine neden olan rüzgarlar dağların siper vazifesi görmesi nedeniyle etkili olamamakta ve buralarda narenciye, her türlü meyve ve sebze yetiştirilmektedir.  Sumbas kışın soğuma nedeniyle yüksek, yazın da ısınma nedeniyle alçak basıncın etkisi altındadır. Kışın ve baharda esen batı rüzgarları soğuyarak yörenin bol yağış almasına neden olur. Sumbas ılıman kuşağın Akdeniz tipini tamamen üzerinde taşır. 500-800 metreye kadar yeşilliğini tamamen muhafaza eden maki bitki topluluğu bulunmaktadır. Etraf bodur ağaçların altında Nane, Kekik, Menekşe, Çiğdem, Nergis ve daha pek çok hoş kokulu çiçekler ve çayırlarla örtülüdür. 500-800 Metreden sonra, ormanlar karışık ağaçlardan ve yükseklerde iğne yapraklı ağaçlardan oluşur. Bu ağaçlar  yüksekliğe doğru gidildikçe sırasıyla şunlardır:  Kocayemiş, sakızlık, mersin, karaçalı, meşe, çınar, yabani meyveler, ardıç, keçiboynuzu, sedir, köknar, kızılçam vb.dir. İlçemizde kayda değer iki akarsu bulunmaktadır. Bunlar Sumbas ve Kesiksuyu Çaylarıdır.

Sumbas Çayı :  İlçenin kuzey batısındaki Diniker Dağının eteğinden Sumbas-Kozan sınırından çıkar Akçataş (Sıtır), Köseli ve Akköprü köylerinden geçtikten sonra Kesik Çayı ile birleşerek Çukurköprü’ye  gelir. Çukurköprüden de  kuzey-güney doğrultusunda akışına devam eden Sumbas Çayı Anavarza Kalesinin güneyinde Savrun Çayına karışarak Ceyhan Nehrine dökülür. Bol kaynak suları ile beslendiği için yatağında her mevsim su bulunur. 

Kesiksuyu Çayı : Gaffarlı köyünün kuzeyindeki Çavuş Dağından çıkıp Mehmetli Beldesi ile Sumbas İlçe sınırını çizerek Akköprü Köyünün biraz ötesinden geçerek Sumbas Çayına dökülür. Üzerinde sulama amaçlı ve kısmen de taşkın koruma amaçlı Mehmetli Barajı tesis edilmiştir.